Görülmesi gereken bir yer "Saklıkent Kanyonu "
Bu kanyonun keşfedilişi ilginç bir hikayeye dayanır. Keçisini otlatmaya götüren çoban keçisini kaybeder. Bu keçi, bu gizli kanyona girmiştir. Sonunda çoban keçisini bu kanyonda bulur. Böylelikle bu saklı cenneti de keşfetmiş olur.
Saklıkent Kanyonu, Antalya - Muğla sınırını çizen Eşen Çayının kolu olan Karaçay'ın oluşturduğu kanyondur. Uzunluğu 18 kilometre, yüksekliği 200 metredir. En dar yeri 2 metreye kadar düşer. Bu kanyona giriş dik yamaçlara demir çubuklarla tutturulan 200 metrelik tahta bir köprü ile yapılıyor.
Yaz mevsiminde Fethiyelilerin piknik yeri olarak kullandıkları alana yılda 180-210 bin turist geliyor. Büyük bir eğlence tesisidir burası. Kanyonu gezip, aynı zamanda dağlardan akan hırçın sularda rafting yapabilirsiniz. Yükseklik korkunuzu yenmek için zipline ile de vakit geçirebilirsiniz. Zipline, ağaçlara bağlı çelik halat ile belli ekipman yardımıyla havada süzülerek, ağaçtan ağaca geçtiğiniz bir spor. Uygun fiyata yapabileceğiniz bu aktivite 3 etaptan oluşuyor. Etapların zorluk dereceleri git gide artıyor. Herkesin hayatında en az bir kere yapması gereken sporlar arasında olduğunu düşünüyorum.Saklıkent kanyonunun bulunduğu tesiste ayrıca gözleme yiyebilir, kafelerde oturup temiz havanın tadını çıkarabilirsiniz.
Kanyonun çevresi 06.06.1996 tarihli Resmi Gazeteyle Saklıkent Milli Parkı ilan edilerek korumaya alınmıştır. Ziyaretçisini kendisine hayran bırakan bu kanyonu ziyaret etmeli, dağdan gürültülü bir şekilde akan kaynak suyunda serinlemeli, tesisin size sunduğu ilginç aktiviteleri denemelisiniz. Doğa bir kez daha tüm ihtişamıyla '' buradayım '' diyor.
Yorumlar
Yorum Gönder